Ufak bir kaçamağın kimseye zararı dokunmaz diye düşünüyorum. Havaların ısınmasıyla birlikte İstanbul’un yoğunluğundan biraz olsun uzaklaşmak isteyenler ama fazla da uzağa gitmeye vaktim yok diyenler, bu haber tam sizler için.
Mayıs ayının ortasındayız artık! Havalar sonunda ısınmaya , güneş kendini fazlasıyla hissettirmeye başladı. Bizlere de tatil günlerini nasıl değerlendirmek isteyeceğimizi seçmek kaldı.
Isınan havalarla birlikte ne yazık ki artan yoğun trafik enerjimizi fazlasıyla alıp, günümüzü ve zamanımızı güzel bir şekilde değerlendirmemize olanak vermiyor. Yoğun trafik belasından kurtulmak için deniz yoluyla gidebilecek kısa mesafeli yerler ise tercih sebebi oluyor. İstanbul dışında yaşayanların bile artık direk uğrak yeri olan adalarımız; güzel ve kısa bir tatil için kesinlikle doğru adres. Bütün adalarımızın ayrı bir güzelliği olduğu aşikar. Ancak gelin bu haftasonu günübirlik keyif tercihimizi Büyükada’dan yana kullanalım.
Sabahın erken saatlerini değerlendirip yola koyulursanız kalabalık ve karmaşadan uzak bir şekilde erken bir vapurla veya motorla adaya varmış olursunuz. Ne demiş büyüklerimiz; ‘Erken kalkan erken yol alır.’ Yapılan deniz yolculuğu sonunda arkadaşlarınızla açık havanın vermiş olduğu acıkma hissiyle deniz kenarından bir masa seçip kuvvetli bir kahvaltı yapabilirsiniz. Karınlar doyduktan sonra sıra geldi ada keşfine. İster faytonlarla ister yürüyerek veya bisiklet kiralayarak yavaş yavaş etrafı ve adanın evlerini izleyerek yola koyulabilirsiniz. Adanın bol yeşillikli ve temiz havası eşliğinde gezmek bütün dertlerinizi ve sıkıntılarınızı denizin karşı tarafında bırakmanızı sağlayacak. Lunapark Meydanına ulaşınca keyifli bir kahve molası verebilirsiniz. Eğer acıktıysanız biraz daha sabretmenizi öneririz. Güzel bir manzara eşliğinde yemek yemek ve adanın tepeden fotoğraflarını çekmek için Aya Yorgi’ye çıkmanız gerekiyor. Aya Yorgi Kilisesine çıkarken yokuş boyunca konuşmadan huzurlu ve sakin bir ortam eşliğinde sadece dilek dileyin. Kilise’ye ulaşınca dileklerinizi kağıtlara döküp mum yakabilirsiniz. Dilekler dilenip kilise gezildikten sonra sıra geldi fazlasıyla acıkan karnınızı doyurmaya. Adayı tepeden gören bir manzara eşliğinde yemeğinizi keyifle yeyin. Eğer uzun bir yemek yemeği planlıyorsanız kesinlikle gün batımını tepeden izlemelisiniz. Yemek sonrası ağaçlarla dolu yolda bir yürüyüş yaparak iskeleye varabilirsiniz. Dönüşe geçmeden önce adanın sahildeki meşhur balık restoranlarında akşam yemeğinizi yemeği unutmayın.
Bir Cevap Yaz