“Ah keşke…” dememek için tavsiyelerimize ayak uydurun, o büyük gecede sahnede bir tek siz parlayın!
Düğün gecesi yaklaştıkça çiftleri bir panik dalgası sarar, bütün yoğunluğuyla yüreklerinin tam ortasına oturur, hiç kalkmayacak gibi takılır orada. Bu panik dalgasının adı da maalesef “Kilo problemi”dir. Her ne kadar kadın bu durumu daha fazla kafasına taksa da, erkek de geri kalmaz bu sorunu kafasında büyütmekten. Kafalardaki problemler döne döne çığ haline gelir ve bir anda çiftler bu kar yumağının içinde can çekişir. Size ilginç bir istatistik vererek durumun önemini gözler önüne daha bilimsel bir şekilde serelim. Zayıf ve fit olarak kabul edebileceğimiz çiftler de dahil olmak üzere, nişanlıların yüzde 70’i yağlarından kurtulmak istiyorlar düğünden önce. İnanılmaz bir rakam. Hal böyle olunca o gece erkek, kafası kadar büyüttüğü memeleri ve göbeğiyle sahnede hoplayıp zıplamaması için ciddi bir rejim programına ayak uydurması gerekiyor. Keza kadın da, gelinliğin içinde yarım dünya bir kalçayla kıvırtmak istemiyorsa düğün öncesi erkeğin elinden tutup bir güzel hayata tutunmaları lazım. Söylemeye gerek yok, tabii ki geç kalmadan! Onların moralini yüksek tutmak da bize düşüyorsa, neler yapabileceğimize bir bakalım… Hep beraber yazalım çizelim, bolca düşünelim ama düşünürken abur cubur yemeyelim.
1) Tıka basa yemeğe son!
Düğün günü belli olduktan en az altı ay önce forma girmek için karar vermeniz gerekiyor. İki ay kala kimse sizi Angelina Jolie ve Brad Pitt haline getiremez. Günlük 500 kaloriyi hayatınızdan atma zamanı geldi. Sadece 500 kalori sizi prens ve prenses haline getirecek. Bu da haftada bir kilo eder, fena mı ya? Allah bereket versin!
2) Birlikte terleyin
Motivasyon başlıca etkendir kilo vermekte. Çiftler birbirlerinden güç alırlar her zaman. Farklı fitness seviyelerinde olabilirsiniz ama bu demek değildir ki, birlikte spor yapamayacaksınız. Koşu bandına el ele çıkın (lafın gelişi tabii ki, el ele çıkarsanız spor salonundan atılma şansınız var) ve başlayın kardiyovasküler idmanınıza. Yürüyün, koşun, dağ tepe tırmanın ve kilo verme sürecinin sıkıntılarını birlikte yaşayın. Hem hayatın tüm zorluklarına da birlikte göğüs germeyecek misiniz? Alın size güzel bir prova işte.
3) Mutfakta takım olun
Dip dibe yaşanacak bir hayattan şimdiden şikayeti olan varsa, yol yakınken geri dönsün zaten. Tamam size her saniyenizi birlikte geçirin demiyoruz ama kilo verme sürecinde birazcık birlikte takılacaksınız. Buna alışveriş zamanları da dahil. Markette dolaşırken birbirinizi sürekli uyarın, adımlarınızı aynı hızda atmak sizi cipslerden, çikolatalardan ve envai çeşit dondurmalardan uzak tutacaktır. Ne oldu, ağzınız mı sulandı? Daha yeni başladık. Düğün gecesini düşünün.
4) Her yerde her zaman en büyük sizsiniz!
Karşınıza geçip sizden 5 kilometre koşmanızı istemiyoruz, hatta işi abartıp “Ironman” yarışmalarının müdavimi olun hiç demiyoruz. Sizden istediğimiz tek şey fitness haricinde bedensel aktivitelere açık olmanız. Haftada iki kere salsa dersi alsanız fena olmaz mı? Hem vücudunuza iyi gelecek hem de sahnede efsaneler yaratırken gözlere güneş ışıltısı olup yağacaksınız. Ne cümle ama! Siz bir ders almaya başlayın, görün bakın daha neler neler yaşanacak!
5) Vurucu tim
Baktınız olmuyor, kalmış şurada üç hafta, hala aynaya baktığınızda burun kıvırıyorsunuz, işte size alternatif zayıflama teknikleri… Neler mi? Sırasıyla sayıyoruz, hepsini araştırıp artısıyla eksisiyle karar verebilirsiniz. Güneş diyeti, Shangri La diyeti, uyuyan güzel diyeti, maymun maması diyeti ve Japon usulü muz diyeti. Daha ne yapalım sizin için? Eğer bunlarla da kilo veremiyorsanız, evlilikten vazgeçin, demek ki sizde irade denen şeyden eser miktarda bile bulunmuyor.
Hazırlayan : Jeffy Ancel
Bir Cevap Yaz
